Makaleler
Gemiadamı, Deniz İş Kanunu Ve Türk Borçlar Kanunu İlişkisi
Çalışma hayatı ele alındığında genellikle işçi işveren uyuşmazlığı akla gelmektedir. İşçi İşveren ilişkilerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda 4857 sayılı İş Kanunu ve mülga 1475 sayılı İş Kanunun halihazıra yürürlükte bulunan ilgili hükümlerine başvurulması suretiyle çözümler üretilmeye çalışılmaktadır.
Ancak konumuz Deniz İş Hukuku olduğunda işçi ikavramının yerini, gemiadamı almaktadır.
Gemiadamlarına uygulanacak mevzuat hükümleri ise geminin Türk Bayrağı taşıyan gemi olup olmamasına, gemininin tonilatosuna göre göre değişmektedir. Bu kapsamda da aşağıda ayrıntılı biçimde izah edileceği üzere 854 Sayılı Deniz İş Kanunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine müracaat edilmektedir.
Gemiadamlarının hak ve sorumluluklarının elbette yukarıda bahsi geçen kanun hükümleri ile sınırlı değildir. Ancak konumuz gemiadamı ve uygulanacak hukuk olduğu için ağırlıklı olarak söz konusu kanun hükümleri ile bir takım yönetmeliklerden istifade edilecektir.
Gemiadamlarına uygulanacak yasanın belirlenmesinden evvel gemiadamı ve deniz iş hukukunda geçerli bulunan İşveren kavramının ne anlama geldiği açıklanmalıdır.
Deniz İş Kanunu özelinde işveren kavramı 4857 sayılı İş Kanununda yer alan İşveren kavramından farklıdır. 854 sayılı Deniz İş Kanununa göre Gemi sahibine veya kendisinin olmayan bir gemiyi kendi adına ve hesabına işleten kimseye “işveren” denir. Şu halde gemi sahibi haricinde kendisine ait olmayan bir gemiyi kendi adına ve hesabına işleten kimseye de İşveren denilmektedir.
854 Sayılı Deniz İş Kanunu’na göre bir hizmet sözleşmesine dayanarak gemide çalışan kaptan, zabit ve tayfalarla diğer kimselere gemi adamı denir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre gemi adamları, kaptan, gemi zabitleri, tayfalar ve gemide istihdam edilen diğer kimselerdir.
Deniz İş Kanunu’nda ve Türk Ticaret Kanunu'nda yer alan gemi adamı tanımında “diğer kimseler" denilmek suretiyle çerçeve genişletilmiş ancak "diğer kimseler" ifadesiyle kimlerin kast edildiği açıklanmamıştır.
10.02.2018 tarih ve 30328 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan "Gemiadamları ve Kılavuz Kaptanlar Yönetmeliğlinin" 3/s maddesi ile "Gemiadamı: Geminin kaptanını, zabitlerini, yardımcı zabitlerini, stajyerlerini, tayfalarını ve yardımcı hizmet personelini," ifade edildiği hususu açıklığa kavuşmuştur.
Mevzuat hükümleri ışığında "Gemiadamı" ifadesi ile Geminin kaptanı, zabitleri, yardımcı zabitleri, stajyerleri, tayfaları ve yardımcı hizmet personeli anlaşılması gerekmektedir.
854 sayılı Deniz İş Kanunun 1. maddesi incelendiğinde bu kanunun Türk Bayrağı taşıyan yüz ve daha yukarı grostonilatoluk gemilerde, aynı işverene ait gemilerin grostonilatoları toplamı yüz veya daha fazla olduğu veyahut işverenin çalıştırdığı gemiadamı sayısı 5 veya daha fazla bulunduğu takdirde bir hizmet sözleşmesi ile çalışan gemi adamları ve bunların işverenlerine uygulanacağı; hususları yer almaktadır. Bu tanımdan hareketle;
1- Geminin Türk Bayrağı taşıması ve 100 grostonilatonun üzerinde olması,
2- Geminin Türk Bayrağı taşıması kaydıyla 100 grostonilato olmasa dahi aynı işverene ait gemilerin grostonilatoları toplamı yüz veya daha fazla olması,
3- Geminin Türk Bayrağı taşıması kaydıyla geminin tonilatosuna bakılmaksızın işverenin çalıştırdığı gemiadamı sayısı 5 veya daha fazla bulunması halinde 854 sayılı Deniz İş Kanunu hükümleri uygulanacaktır.
Bu noktada konunun daha iyi anlaşılması adına bir geminin toplam iç kapasitesini ifade etmek için kullanılan grostonilatonun uygulamada GRT olarak belirtildiğini eklemeliyiz. Gemilerin iç hacimleri için kullanılan 100 fit küplük (2.8317 metre küp) hacim tonugrostonilatonun ölçüsüdür. Öte yandan kavram karışıklığı yaşanmaması adına gros tonaj, gros tonilato ve gayri safi ton aynı anlama gelen terimler olduğunu ifade etmek isteriz.
Türk Bayrağı çekme hakkı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 940. Maddesinde açıklanmıştır.
Buna göre:
(1) Her Türk gemisi Türk Bayrağı çeker.
(2) Yalnız Türk vatandaşının malik olduğu gemi, Türk gemisidir.
(3) Birden fazla kişiye ait olan gemiler;
a) Paylı mülkiyet hâlinde, payların çoğunluğunun,
b) Elbirliğiyle mülkiyet hâlinde, maliklerinin çoğunluğunun, Türk vatandaşı olması şartıyla Türk gemisi sayılırlar.
(4) Türk kanunları uyarınca kurulup da;
a) Tüzel kişiliğe sahip olan kuruluş, kurum, dernek ve vakıflara ait olan gemiler, yönetim organını oluşturan kişilerin çoğunluğunun Türk vatandaşı olması,
b) Türk ticaret şirketlerine ait olan gemiler, şirketi yönetmeye yetkili olanların çoğunluğunun Türk vatandaşı olmaları ve şirket sözleşmesine göre oy çoğunluğunun Türk ortaklarda bulunması, anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde ayrıca payların çoğunluğunun nama yazılı ve bir yabancıya devrinin şirket yönetim kurulunun iznine bağlı bulunması, şartıyla Türk gemisi sayılırlar.
(5) Türk ticaret siciline tescil edilen donatma iştiraklerinin mülkiyetindeki gemiler, paylarının yarısından fazlası Türk vatandaşlarına ait ve iştiraki yönetmeye yetkili paydaş donatanların çoğunluğunun Türk vatandaşı olması şartıyla Türk gemisi sayılırlar.
Mevzuat hükümleri ışığında Türk Bayrağı taşıyan bir gemide çalışan gemi adamı, geminin 100 grostonilato olması halinde; çalıştığı gemi 100 grostonilato olmasa dahi aynı işverene ait gemilerin grostonilatoları toplamı 100 veya daha fazla olması halinde; yahut geminin grostonilatosuna bakılmaksızın işverenin çalıştırdığı gemiadamı sayısı 5 veya daha fazla bulunduğu takdirde 854 sayılı Deniz İş Kanunu hükümleri uygulanacaktır.
854 sayıı Deniz İş Kanunun uygulanmasında; sandal, mavna, şat, salapurya gibi olanlar da (gemi) sayılır. Ayrıca Deniz İş Kanununu uygulama alanı yalnızca denizlerle sınırlanmamış olup göl ve akarsularda kallanılan ve yukarıda belirtilen şartları taşıyan gemiler için de 854 sayılı Deniz İş Kanunu uygulanacaktır.
Buraya kadar anlattıklarımız Türk bayraklı gemilerde çalışan gemiadamları için evleviyetle uygulanmaktadır. Ancak Türk bayraklı gemilerinde yalnızca Türkler çalışmamaktadır, yabancı uyruklu gemiadamları da Türk bayraklı gemilerde çalışmaktadır. Peki gemiadamının yabancı olması halinde hangi kanun uygulanacaktır. Türk Hukuku mu yoksa milletlerarası hukuk kuralları mı devreye girecektir. Gemiadamı yabancı uyruklu ise ve çalıştığı gemi 854 sayılı Deniz İş Kanunun uygulanmasına uygun ise mütekabiliyet esaslarına göre Türk gemiadamlarına aynı mahiyette haklar tanıyan devletlerin uyruğunda ise 854 sayılı Deniz iş Kanunu uygulanır.
Durumu bir örnekle izah edecek olur isek 120 grostonilatodaki Türk bayraklı "Martı" gemisinde çalışan Norveç uyruklu gemiadamına mütekabileyet esasına göre yani Norveç yasalarının Türk gemiadamlarına bu hakları vermesi kaydıyla 854 sayılı Deniz İş Kanunu hükümleri uygulanabilecektir. Yasanın mevhumu muhalifinden anlaşılması gereken şudur: Norveç yasaları, Norveç gemisinde çalışan Türk uyruklu gemiadamını Norveçli denizadamlarının haklarından yararlandırıyor ise Türk bayraklı gemide çalışan Norveçli gemiadamına 854 sayılı Deniz İş Kanunu uygulanabilecektir.
854 Sayılı Deniz İş Kanunun uygulanamayacağı nitelikte Türk bayraklı gemide çalışan gemiadamları ile 854 Sayılı Deniz İş Kanunun uygulanabileceği Türk bayraklı gemide çalışmakla birlikte mütekabileyet kuralları gereğince kapsam dışında kalan personele hangi yasanın uygulanacağı sorusu gelmektedir. 854 Sayılı Deniz İş Kanunun uygulama alanı dışında kalan gemiadamlarına kanunda açıkça atıf yapılan durumlarda 4857 sayılı İş Kanunu uygulanacak, İş Kanunu’nda da hüküm bulunmaması halinde genel kanun niteliği taşıması bakımından 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun ilgili hükümleri uygulanacaktır. Ancak Deniz İş Kanunun uygulama alanı dışında kalan gemiadamlarına Türk Borçlar Kanununun uygulanması meselesi başlı başına ayrı bir makale konusu teşkil etmektedir.
Son olarak ülkemiz uygulamasında sıklıkla başvurulduğu gibi yabancı bayrak altında işletilen bir gemide çalışan gemiadamının Türk vatandaşı olsa dahi 854 sayılı Deniz İş Kanunun uygulama alanı dışında kalmakta ve bu durumda kendisine 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanmaktadır.