Makaleler
Emniyet Rütbe Terfi Davaları
Emniyet Genel Müdürlüğü terfi listesi sonuçları açıklandı. Başkomiser, Komiser, Emniyet Müdürü rütbelerindeki Emniyet personellerinin terfi duyurusu, "https://www.egm.gov.tr/" internet adresinden yayımlandı. Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek ve Merkez Değerlendirme Kurullarının Emniyet Teşkilatı amir sınıfı personelin 2022 yılına ilişkin terfi değerlendirmeleri sonucunda; 3 bin 688 personel bir üst rütbeye terfi ettirildi. Bu kapsamda her yıl olduğu gibi terfi dışında kalan personellerde oldu. Yazımızda emniyet personellerinin terfi kriterleri ile bu kriterlere uyulmaması halinde ne gibi hukuki imkanların olduğu irdelenecektir.
3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun 55. maddesinde, “Rütbelere terfi ettirilecek personelin kurullarda görüşülmesi kıdem sırasına göre, rütbelere terfiler ise bu maddede öngörülen sınav ve eğitim şartı saklı kalmak üzere liyakate göre yapılır.” kuralına yer verilerek hangi esaslar çerçevesinde rütbe terfi işleminin yapılacağı ya da yapılmayacağı hüküm altına alınmıştır.
Kıdem, sınav ve eğitim şartları saklı olmak kaydıyla rütbe terfi işlemi liyakat esasına dayalıdır. Anılan yönetmeliğin 8. Maddesinde polis amirlerinden üst rütbelere terfi ettirilecek olanların kurullarda görüşülebilmesi kıdem sırasına göre, rütbelere terfiler ise 12. maddede belirtilen şartları taşımak kaydıyla liyakate göre yapılacağı belirtilmiştir.
10/08/2001 günlü, 24489 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmeliğin 9. maddesinde de, polis amirlerinin rütbelere terfilerinin aynı Yönetmeliğin 11. maddesinde belirtilen şartları taşımak kaydıyla kıdem ve liyakata göre yapılacağı; 11. maddesinde, polis amirlerinin bir üst rütbeye yükselmesi için, üst rütbede boş kadronun bulunmasının; bulunduğu rütbede 10. maddede gösterilen bekleme süresi kadar fiilen çalışmış olmanın; bekleme süresi içerisinde, zorunlu en az bekleme süresi kadar olumlu sicil almış olmanın gerektiği; 15. maddesinde, kıdemin tespitinde, polis amirlerinin bulundukları rütbeye atandıkları tarih ve rütbe terfiinde değerlendirilen çalışma sürelerinin esas alınacağı; 16. maddesinde, kıdem sırasının tespitinde; bulunulan rütbeye atanma tarihi önce olanın, aynı tarihte terfi edenlerden, bulundukları rütbedeki zorunlu en az bekleme sürelerinde almış oldukları son üç yıl sicil notlarının ortalaması yüksek olanın, sicil notlarının eşitliği halinde bulunduğu rütbede ödül ve takdirnamesi fazla olanın, ödül ve takdirnamelerin sayıca eşitliği halinde ise sicil numarası daha küçük olanın, diğerine göre daha kıdemli sayılacağı; 24. ve 25. maddelerinde ise, Merkez veya Yüksek Değerlendirme Kurullarının, terfi edecek personel hakkında; bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, adli mercilerce verilen kararlar ve bu kararlara dayanak olan fiillerini, bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, disiplin kurullarınca verilen disiplin cezalarına veya soruşturma bilgilerine ve bu soruşturmalara dayanak olan fiil ve hareketlerini, sicil, ödül ve takdirname bilgilerini, meslek içerisindeki bilgi, beceri ve davranışlarını değerlendirerek edinecekleri kanaate göre oy çokluğu ile karar verecekleri kurala bağlanmıştır.
Yönetmeliğin “Kurul Gündemine Alınma Şartları” başlıklı 12 nci maddesinde ise;
“(1) Polis amirlerinin üst rütbeye terfinin Merkez veya Yüksek Değerlendirme Kurulunda görüşülebilmesi için;
a) Bulunulan rütbe için öngörülen bekleme süresinin tamamlanmış olması,
b) Bulunulan rütbede, kurul gündemine alındığı tarih itibarıyla son performans puanı da dahil olmak üzere, zorunlu en az bekleme süresi kadar iyi veya çok iyi performans değerlendirme puanı alınmış olması,
c) Bu Yönetmeliğe uygun olarak yapılacak yazılı ve sözlü sınavda başarılı sayılması,
ç) Polis Akademisi Başkanlığınca düzenlenecek yöneticilikle ilgili hizmet içi eğitimde başarılı olunması,
d) Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürlüğünden Üçüncü Sınıf Emniyet Müdürlüğü rütbesine terfi etmek için zorunlu ikinci bölge hizmetinin en az bir kez yapılmış veya halen bu bölge hizmetinin ifa ediliyor olması, şarttır.” Hükmü yer almaktadır. Bu hükme göre terfi edebilmek için;
Bulunulan rütbede bekleme süresini tamamlamak,
Terfi kurullarından önce yapılacak eğitim ve sınavda başarılı olmak,
Merkez veya Yüksek Değerlendirme Kurulları tarafından liyakaten uygun görülerek hakkında “Terfi Eder” kararı verilmiş olmak gerekmektedir.
Yönetmeliğin 27. maddesinde; üst rütbeye terfi edecek personelin mesleki bilgi ve genel kültür düzeyini ölçmek üzere yapılacak yazılı sınavların, Polis Akademisi Başkanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde sınav komisyonlarınca yapılacağı; yazılı sınavda sorulacak soruların konuları ve oranlarının, a) Polis Meslek Mevzuatı %40, b) Ceza Muhakemesi ve ceza hukuku %10, c) Anayasa Hukuku%10, ç) İdare Hukuku ve İdari Yargı %10, Atatürk ilkeleri ve inkılap tarihi %10, e) İnsan Hakları %10, f) Genel Kültür %10 olduğu, yazılı sınavın yüz tam puan üzerinden değerlendirileceği, hüküm altına alınmıştır. Aynı yönetmeliğin 2016/8770 KArar sayılı yönetmelikle değişik 28. maddesinde, (1) yazılı sınava giren adaylardan yüz üzerinden en az elli puan almış olanların sözlü sınava tabi tutulacağı, (2) Sözlü sınav için oluşturulan komisyon üyelerinin, sınava girecek personelden en az bir üst rütbede olmak zorunda olduğu, (3) Sözlü sınav komisyonlarının üst rütbeye terfi edecek personeli; a)yazılı sınav konularına ilişkin bilgi düzeyi (25 puan), b) bir konuyu kavrama ve ifade edebilme yeteneği (15 puan), c)temsil ve mahiyetini personelini sevk ve idare kabiliyeti(15 puan), ç) özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı (15 puan), d) analitik düşünme , problem çözme ve doğru karar verebilme yeteneği (15 puan), planlama eşgüdüm ve denetim becerileri (15 puan) konularında yüz tam puan üzerinden değerlendirileceği, her üyenin vermiş olduğu puanların aritmetik ortalaması alınarak adayların sözlü sınav puanının tespit edileceği, (4) sözlü sınavda yüz üzerinden elli ve üzeri puan alanların başarılı sayılacağı kuralına yer verilmiştir.
Danıştay 12. Dairesi 2008/4082 Esas 2011/4264 Karar sayılı kararında 2007 yılı terfi döneminde 1. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan özlük haklarının yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılan davada, davacının ceza mahkemesinde mahkumiyet kararları bulunması nedeniyle işlemin iptali yönünde verilen Yerel Mahkeme kararını bozmuştur. Kararda özetle; “3201 sayılı Yasa’nın 55. maddesi uyarınca, bu kadrolara yapılan atamalarda idarenin kişileri kıdem ve liyakata göre değerlendirmeye tabi tutarak atarken kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlı olarak takdir yetkisini kullanabileceği hususları birlikte değerlendirildiğinde ve davacının kıdem sıralamasında terfi edecek ilk 110 kişi arasına giremeyerek 154. sırada yer alması, sicil ortalamasının ve takdir-taltif sayısının terfi eden personelin büyük bölümüne göre düşük kalması, bir önceki rütbede olsa bile ceza mahkemesi tarafından 2 ayrı davada mahkumiyetine hükmedilmiş olması, hapis cezası almasına neden olan fiillerin niteliği dikkate alındığında; 1. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine yükseltilmemesinde hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatine ulaşıldığından, dava konusu işlemin iptaline dair İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.”
Danıştay 12. Dairesi 2012/9260 Esas 2014/1791 Karar sayılı başka bir kararında disiplin cezası bulunan polis memurunun terfi ettirilmemesi yolunda tesis edilen işlemde idarenin takdir yetkisi yönünden değerlendirme yapmıştır. Kararda; “Davacıdan daha kıdemsiz ve liyakatsiz olanların davalı idarece bir üst rütbeye terfi ettirildiği dolayısıyla davacının da terfi ettirilmesi gerektiği yönünde bir gerekçeye yer verilmiş ise de; davacıdan sonra gelip terfi edenlerin bulunmuş olması, takdir yetkisinin sınırlarının aşılmaması kaydıyla, davacının da bir üst rütbeye terfi ettirilmesini zorunlu kılmamaktadır. Diğer bir ifadeyle, yukarda metnine yer verilen mevzuat uyarınca, personelini terfi ettirme konusunda takdir yetkisi bulunan davalı idareyi: disiplin cezaları bulunan davacıyı terfi ettirme konusunda yargı kararıyla zorlamak mümkün bulunmamaktadır. Bu durumda: davacının, liyakat yönünden yapılan değerlendirme sonucunda terfi ettirilmemesinde hukuka aykırılık, davaya konu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.”
T.C. Danıştay 16. Daire E. 2015/12772 K. 2015/786 T. 18.3.2015
Davalı idarenin, ilgili personelin bir üst rütbeye terfi ettirilmesi konusunda takdir yetkisi bulunduğu açık ise de; bu yetkinin, mevzuatta öngörülen kıdem, sicil, ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmişte alınmış cezalar, geçirilen ve devam eden soruşturmalar gibi ölçütler gözetilerek kullanılması, belirtilen ölçütlerin terfi işlemlerinde uygulanması sırasında da eşit, objektif ve istikrarlı bir uygulamanın sağlanması, hukuk devleti ilkesinin gereğidir. Eşit, objektif ve istikrarlı bir uygulamanın yapılıp yapılmadığının ise, ancak, söz konusu ölçütlerin, terfi işlemlerinde nasıl dikkate alındığının idarece açıklanması sonucunda anlaşılabileceği açıktır. Bir başka anlatımla; belli bir tarihe kadar bulunduğu rütbedeki zorunlu çalışma süresini tamamlayan ve terfi incelemesine tabi tutulan personelin yer aldığı bir liste incelendiğinde; listede yer almasına rağmen terfi ettirilmediği için bu işlemi davaya konu eden bir ilgiliye ( davacıya ) göre, daha kıdemli olması sebebiyle listede ilgilinin ( davacının ) önünde yer alan; ancak, ilgiliye ( davacıya ) göre, örneğin "daha çok sayıda" ve/veya "daha ağır" disiplin cezası aldığı anlaşılan bir veya birden fazla personelin rütbe terfii yapılırken, ilgilinin ( davacının ) rütbe terfii yaptırılmaması, eşit ve objektif bir uygulama olarak kabul edilemez. Aynı durumun; ilgiliden ( davacıdan ) daha kıdemsiz olması sebebiyle anılan listede ilgiliden ( davacıdan ) sonra yer alan, ancak ilgiliye ( davacıya ) göre daha çok sayıda ve/veya daha ağır disiplin cezası aldığı görülen bir veya birden fazla personelin üst rütbeye terfii yapılırken, ilgilinin ( davacının ) terfi ettirilmemesi işlemi için de geçerli olduğu tartışmasızdır. Bu itibarla; dava dosyasında yer alan Yüksek Değerlendirme Kurulu kararında yer verilen gerekçeler, uyuşmazlık konusu terfi döneminde terfiyi hak eden ve terfi ettirilen personele dair liste ile bu listede yer alan personelin kıdem, sicil, ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmişte alınmış cezalar, geçirilen ve devam eden soruşturma bilgileri gözönünde bulundurulduğunda; davalı idarece liyakat değerlendirmesinde dikkate alınması gereken ölçütlerin, rütbe terfiine aday personel yönünden eşit, objektif ve istikrarlı şekilde uygulanmadığı sonucuna varıldığından, davacı hakkında tesis edilen davaya konu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
T.C Danıştay 2.Daire Esas: 2021/ 1778 Karar: 2022 / 794 Karar Tarihi: 24.02.2022
Olayda; İdare Mahkemesince, davacının, bir üst rütbeye liyakat nedeniyle terfi ettirilmemesine ilişkin işlemin hukuki denetimi yapılırken; bir bütün olarak tüm liyakat ölçütlerinin araştırılması ve bu ölçütlerin, kıdem sıralaması dikkate alınmaksızın terfi listesinde yer alıp terfi eden tüm personele kıyasla davacı açısından eşit, objektif ve istikrarlı şekilde uygulanıp uygulanmadığı değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, davacının komiser yardımcısı rütbesindeyken almış olduğu adli cezasının bulunduğundan bahisle davanın reddi yolunda hüküm kurulmuş olmasında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Emniyet Rütbe Terfi kararının ilan edildiği yahut tebliğ edildiği tarihten itibaren 60 gün içerisinde İdare Mahkemesi nezdinde iptal davası açılması gerekmektedir.
-ERK Avukatlık & Arabuluculuk-