Makaleler

Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 02/10/2024 Tarihli Kararı: Vergi Kaçakçılığı Suçlarında Seçimlik Hareket Kavramı ve Uygulama Sorunları

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 359. maddesinin (b) fıkrası, sahte belge düzenleme ve kullanma eylemlerini yaptırıma bağlayan önemli bir düzenlemedir. Uzun yıllardır, bu eylemler birbirinden bağımsız suçlar olarak değerlendirilmekte ve failler, her bir eylem için ayrı ayrı cezalandırılmaktaydı. 

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 02/10/2024 tarihli 2024/280 E. ve 2024/279 K. sayılı kararı, vergi kaçakçılığı suçlarının "seçimlik hareketli suç" olarak değerlendirilmesi gerektiğine hükmederek bu yaklaşımı değiştirmiştir. 

Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 02/10/2024 Tarihli Kararı: Vergi Kaçakçılığı Suçlarında Seçimlik Hareket Kavramı ve Uygulama Sorunları

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 359. maddesinin (b) fıkrası, sahte belge düzenleme ve kullanma eylemlerini yaptırıma bağlayan önemli bir düzenlemedir. Uzun yıllardır, bu eylemler birbirinden bağımsız suçlar olarak değerlendirilmekte ve failler, her bir eylem için ayrı ayrı cezalandırılmaktaydı. Ancak, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 02/10/2024 tarihli 2024/280 E. ve 2024/279 K. sayılı kararı, vergi kaçakçılığı suçlarının "seçimlik hareketli suç" olarak değerlendirilmesi gerektiğine hükmederek bu yaklaşımı değiştirmiştir. Bu makalede, kararın hukuki boyutları ve uygulanabilirliği ele alınacaktır.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nin sahte belge düzenleme ve kullanma suçlarından verdiği mahkûmiyet kararını değerlendirmiştir. Karar, sahte belge düzenleme ve kullanma suçlarının aynı seçimlik hareketli suç kapsamında olduğu gerekçesiyle bozularak, sanığın tek bir cezayla cezalandırılmasının gerektiğine hükmetmiştir. 

Bu yaklaşım, ceza hukuku doktrininde seçimlik hareketli suçlara ilişkin genel ilkelere dayandırılmıştır:

Seçimlik Hareket Kavramı: Yasa koyucunun aynı madde içerisinde birden fazla hareketi suç olarak düzenlemesi durumunda, bu hareketlerden yalnızca birinin gerçekleştirilmesiyle suçun tamamlanacağı kabul edilir. Yargıtay, sahte belge düzenleme ve kullanma fiillerini bu çerçevede değerlendirmiştir.

Bir Kez Cezalandırma İlkesi: Seçimlik hareketlerden birkaçı ya da tamamı gerçekleştirilse dahi, failin yalnızca bir kez cezalandırılacağı belirtilmiştir.

Kararda dikkat çeken bir diğer husus, seçimlik hareketin dönemlerle sınırlı tutulup tutulamayacağı sorunudur. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazında, seçimlik hareketlerin aynı takvim yılı içinde kalması gerektiği belirtilmiş, ancak Ceza Genel Kurulu bu konuda açık bir değerlendirme yapmamıştır.

VUK m. 359/5 Kapsamında Zincirleme Suç: Birden fazla takvim yılı içinde işlenen suçların, zincirleme suç kapsamında değerlendirileceği düzenlenmiştir. Bu durum, farklı dönemlerde işlenen suçların da tek bir ceza kapsamında ele alınmasını gerektirmektedir.

Uygulamada Belirsizlik: Farklı dönemlerde sahte belge düzenleme ve kullanma suçlarının nasıl değerlendirileceği karardan tam olarak anlaşılamamaktadır. Örneğin, 2024 yılında sahte belge düzenleyen ve 2025 yılında kullanan bir failin durumu, doktrin ve uygulamada tartışmalı bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, kararında yalnızca sahte belge kullanma suçunun cezalandırılmasına kanaat getirmiştir. Ancak bu durum, şu soruları gündeme getirmektedir:

Neden Kullanma Suçu Öne Çıkarıldı? Sahte belge düzenleme ve kullanma suçlarından hangisinin cezalandırılacağı konusunda açık bir kriter sunulmamıştır.

Hakimin Takdir Yetkisi: Bu durum, uygulamada keyfi değerlendirmelere yol açabilir. Kanunun lafzına ve ruhuna daha uygun olan yaklaşım, "düzenleme ve kullanma fiillerinden herhangi biriyle işlenen suçtan cezalandırma" yerine, "seçimlik hareketli suç kapsamında tek bir cezaya hükmedilmesi" olmalıdır.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun kararı, hem doktrinde hem de uygulamada önemli tartışmaları beraberinde getirecektir:

Kesinleşmiş Dosyalar: Bu karar, CMK m. 308 kapsamında yapılan itirazlarla, kesinleşmiş mahkûmiyet kararlarının yeniden değerlendirilmesine olanak tanıyabilir. Bu durum, hukuki istikrar açısından bazı sorunlara yol açabilir.

Dönem Sınırlaması Sorunu: Seçimlik hareketli suç kavramının farklı dönemlere uygulanıp uygulanmayacağı konusundaki belirsizlik, uygulamada farklı kararların ortaya çıkmasına neden olabilir.

Eleştiri ve Öneriler: Kararın gerekçesi, daha açık ve kapsamlı olmalıdır. Özellikle, sahte belge düzenleme ve kullanma fiilleri arasındaki tercihin dayandığı kriterler net bir şekilde ortaya konmalıdır.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 02/10/2024 tarihli kararı, vergi kaçakçılığı suçlarının seçimlik hareketli suç olarak değerlendirilmesi gerektiği yönündeki yaklaşımıyla önemli bir içtihat değişikliği getirmiştir. Ancak, kararın bazı yönleri belirsizliğini korumaktadır. Gelecekteki uygulamalarda, dönemsellik ve seçimlik hareket kavramlarının daha net bir şekilde ele alınması gerekmektedir.