İçtihatlar
Deniz İş Kanuna Tabi Sözleşmelerde Kıdem Tazminatına Uygulanacak Faiz Hk.
T.C. Yargıtay
9. Hukuk Dairesi
2016/34564 E.
2020/17283 K.
07.12.2020
Karar Özeti:
Davacı Deniz İş Kanunu kapsamında çalışan gemi adamı olup sözü edilen kanunda kıdem tazminatı için fesih tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi öngörülmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmelidir. Yıllık izin ücreti bakımından yasal faiz yerine bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi uygulanması hatalıdır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili ile davalılardan ... Boru Hatları İle Petrol Taşıma A.Ş. vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle, davacının mülkiyeti davalı asıl üst işveren ... Boru Hatları İle Petrol Taşıma A.Ş. işletmesi ise en son davalı taşeron firma alt işveren ... A.Ş. ait deniz römorkörlerinde 16.03.1994 tarihinde işe başlayarak usta gemici statüsünde 19 yıl çalışıp, 01.03.2013 tarihinde emekli olarak isten çıkarıldığını, davacının emekli olduğu tarihine kadar birkaç değişik taşeron firmada çalıştığını ve en son davalı ...Ş.'den emekli olduğunu, en son 1.800,00 TL net ücret aldığını, davacının emekli olma zamanı geldiğinde personel yetersizliği nedeniyle işveren tarafından emekli olması kabul edilmeyip 1 yıl 3 ay daha çalıştırılarak emekliye sevkedilmediğini, bu nedenle ihbar tazminatı ödenmesi de gerektiğini iddia ederek bir kısım işçilik alacakları talebinde bulunmuştur.
Davalının Cevabının Özeti:
Davalı ... Boru Hatları İle Petrol Taşıma A.Ş. vekili özetle, Davacının taleplerine uyulmasının mümkün olmadığını, ... Boru Hatları İle Petrol Taşıma A.Ş.'nin kamu kurumu olup ve ihale makamı olduğunu, bazı iş ve hizmetler için ihale düzenleyerek bu ihaleleri anahtar teslim yaptırabilme yetkisine sahip olduğunu, ihaleler arasında fasılalar mevcut olup ihaleyi alan firma eski ihaleyi alıp çalışma yapan firmanın işçilerini devralma imkânına sahip olup çalışma ortamını bilen bu kişilerle çalışmasında hukuki bir engel bulunmadığını, yine bir diğer husus olan işyeri devri de dosya ve olay içeriğinde mevcut olmadığını, genel hükümler çerçevesince malulen emekliliği teşkil edecek sağlık sorunları olmasa dahi gemide çalışma tehlikeli işler sınıfında olduğu için sağlık sorunları sebebi ile firma tarafından işten çıkarılmış olup bu hususun zaten müvekkil şirketin yetkisinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... Denizcilik Mak. Tic. Ltd. Şti. vekili özetle, davacının iddialarını kabul etmemekle beraber; davacının davayı müvekkili şirkete süresinde açmadığını, 5 yıllık süre hak düşürücü süre olup hizmetlerinin geçtiği yılın sonunundan başladığını, 2003 yılının başında hak düşürücü sürenin dolduğunu, davanın öncelikle hak düşürücü süre sebebiyle reddi gerektiğini, ayrıca davacının bahse konu dava ile talep etmiş olduğı alacaklarının hepsinin müvekkili şirketi için zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirket açısından zamanaşımı yönününden davanın reddi gerektiğini, davacının müvekkili şirkette 16.05.1994-31.12.1997 yılları arasında çalıştığını, şirketteki iş akdinin işyerinin kapatılması sebebiyle feshedildiğini, davacının müvekkil şirketten 31.12.1997 tarihinde imzalamış olduğu ibraname ile hiçbir hak ve alacağı kalmadığını açıkça belirterek ayrıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davacı vekili ile davalı ... Boru Hatları İle Petrol Taşıma A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının ve davalı ... Boru Hatları İle Petrol Taşıma A.Ş.'nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun'un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davalıya ait işyerinde 15 yıl 2 ay çalışması bulunan davacının çalışma süresi boyunca hiç izin kullanmadığı kabulüne göre yıllık ücretli izin karşılığı alacak hesabı yapılmıştır. Davacının çalışma süresi boyunca hiç ücretli izin kullanmaması hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, hakimin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesinde düzenlenen davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; davacı asilin çalışma süresi boyunca ücretli izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün yıllık ücretli izin kullandığı konusunda mahkemece beyanının alınması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Dava dilekçesinde genel tatil ile yıllık izin ücreti birlikte talep edilmiş, her iki alacak için 200,00 TL talepte bulunulmuştur. Mahkemece alacak taleplerinin ayrıştırılması istenmemiş ve her iki alacak yönünden hesaplanan toplam tutardan %50 oranında indirim yapılmak sureti ile yıllık izin ücreti de indirime tabi tutulmuştur. Dairemiz uygulamasına göre yıllık izin ücretinden takdiri indirim yapılması hatalı olup davacının her iki alacak talebi ayrıştırılmak sureti ile sadece genel tatil ücretinden indirime gidilmeli ve yapılacak indirim oranı hakkın özüne aykırılık oluşturmayacak şekilde belirlenmelidir.
4-Fazla çalışma ücretinden %50 oranında indirim yapılmış olup yapılan indirim oranı fahiş olmakla hakkın özüne aykırılık oluşturmayacak şekilde daha makul oranda takdiri indirime gidilmelidir.
5-Davacı Deniz İş Kanunu kapsamında çalışan gemi adamı olup sözü edilen kanunda kıdem tazminatı için fesih tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi öngörülmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmelidir.
6- Yıllık izin ücreti bakımından yasal faiz yerine bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi uygulanması hatalıdır.
7- Reddedilen ihbar tazminatı ile iaşe bedeli alacaklarının miktarı dikkate alındığında indirim dışındaki redden doğan miktara göre kendisini vekille temsil eden davalılar yararına maktu vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken daha fazla vekalet ücreti tayin edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 07/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.